Modern psikoterapi ekolleri arasında yer alan şema terapi, özellikle çocukluk döneminden itibaren öğrenilen ve yetişkin yaşamında da sürdürülen temel inançların (şemaların) bireysel düşünceleri, duygu ve davranışları nasıl şekillendirdiğini anlamayı önceliklendiren bütüncül bir yaklaşımdır. Bu terapi yaklaşımı, yalnızca şikayete veya belirtiye değil, sorunun derinlerine inen kök inançlara, duygusal yapılara ve ilişki kalıplarına odaklanır. Danışanın yaşadığı iç çatışmaları, öz-değer kaybı, tekrar eden ilişkilerin iyileşmesi veya ayrılıklık hislerini bu temel şemaları fark ederek ve dönüştürerek ele alır.
Şemaların Kökeni ve Etkisi
Şemalar, genellikle erken çocukluk döneminde gelişir. Örneğin, istikrarsız, eleştirel veya mesafeli bir aile ortamında büyüyen bir çocuk, “Ben değersizim” ya da “Kimse bana destek olmaz” gibi kalıcı inançlar geliştirebilir. Bu inançlar, yetişkinlikte de bireyin yaşamını sürdürerek, insan ilişkilerinden iş yaşamına, kişisel tercihlerden duygusal tepkilere kadar pek çok alanda etkili olabilir. Şemalar, büyüdükçe değişmediği takdirde kişinin hayatında duygusal memnuniyetsizlik ve tatminsizliğe zemine hazırlar.
Şema Terapi Nasıl Çalışır?
Şema terapi, bireyin geçmişteki olumsuz stresleri ve duygusal kalıpları fark etmesiyle başlar. Terapist ve danışan, bu şemaların hangilerinin geçmişten günümüze kadar sürdürüldüğünü ve günlük yaşamda nasıl tetiklendiğini birlikte inceler. Bu süreçte:
- Şemaların Tanınması: Kişi, otomatik olarak devreye giren düşünce kalıplarını, duygusal tepkilerini ve davranışlarını farklılaştırır.
- Şema Modlarının Belirlenmesi: Şemalar tek başlıkları çalışmaz; onları aktif eden “modlar” vardır. Örneğin, bir şema aktif olduğunda kişinin “incinmiş çocuk” ya da “öfkeli çocuk” ya da “sağlıklı yetişkin” gibi farklı duygu-durum modlarına uygun olabilir. Terapi sürecinde bu modların nasıl devreye sokulduğu anlaşılır ve daha sağlıklı modların başlatılması hedeflenir.
- Duygusal Farkındalık ve Kabul: Şema terapi yalnızca zihinsel değil, duygusal çalışmalar da içerir. Danışan, duygularını geçmişteki olumsuz deneyimlerle bağlantılı olarak tanır, bu duyguları sağlıklı bir şekilde yanıtlamayı öğrenir.
- Yeni Davranış Stratejileri Geliştirme: Sorunun kaynağı belirlendikten ve duygusal denge oluşturulduktan sonra danışan daha uyumlu düşünce ve davranış biçimlerini benimser. Bu sayede tekrar eden ilişki sorunları, kendini sabote etme özelliği veya masraftan kaçınma gibi zorlayıcı döngülerin sürekliliği sağlanmaya başlar.
Kimler Şema Terapiden Yararlanabilir mi?
Şema terapi, tek bir belirtiye odaklanmaz; geniş bir aralıkta duygusal ve davranışsal sorunları ele alabilir. Özellikle:
- Kronik İlişki Sorunları: Sürekli benzer sorunlarla yüzleşen, yakın ilişkilerde güvensizlik, aşırı bağımlılık veya terk edilme korkusu yaşayanlar.
- Kendini Değersiz Hissetme: Öz değeri düşük görünen, suçluluk veya küçümsenme duygusunu sık sık deneyimleyenler.
- Tekrarlayan Yaşam Döngüleri: Farklı uzunluklarda, tekrar tekrar benzer düş kırıklıkları veya hayal kırıklıkları yaşayanlar.
- Kişilik Örüntüleri: Sınırda (borderline) kişilik özellikleri veya diğer uzun süreli kişilik örüntüleri taşıyanlar.
- Uzun Süreli Duygusal Sıkıntılar: Kaygı, depresyon, kronik bozuklukluk veya tükenmişlik yaşayan, bu duygusal dalgalanmaların kökenini gösteren bireyler.
Şema Terapi Sürecinde Kullanılan Teknikler
Şema terapi, sistematik (düşünce odaklı), davranışsal (eylem odaklı) ve deneyimsel (duygu odaklı) teknikleri bir araya getirir. Örneğin danışan geçmişteki deneyimlerini yeniden anlamlandıran imajinasyon teknikleriyle çocukluk anılarına farklı açıdan bakar. Bilişsel bozulma ile olumsuz alevlenmeler test edilir, esnetilir veya yeni inançlarla yapılandırılır.
Şema terapi, bireylerin sürekli düşünce kalıplarını dönüştürmeyi sağlar. Bu sayede, kişinin yalnızca şikayetçi olduğu durumun giderilmesiyle kalmaz; aynı zamanda kendisine ve çevreye daha sağlıklı, esnek ve empatik bir bakış açısıyla bakmayı öğrenir. Vivora Therapy olarak, etik ve bilimsel temeller sunduğumuz psikoterapi hizmeti, danışanlarımızın yaşamlarında daha güçlü bir iç denge ve sürdürülebilir bir iyi oluş haline ulaşmalarını hedefler. Unutmayın, doğru bir destek ve yönelendirmeyle daha iyi bir gelecek inşa etmek her zaman mümkündür.